Şu hayatta başınıza gelebilecek en güzel şey bir bebek dünyaya getirmek. 34 yaşımla bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Yeni doğan bebeğin bakımı esasen çok kolaydır. Emzir, gazını çıkart, altını değiştir. Hepsi bu! Fakat bu durum 7/24 sürdüğü için annenin alışması biraz zaman alıyor. Kendimden örnek vereyim. Doğumun olduğu günün gecesi ve ertesi gece olmak üzere iki gece hastanede yattık. Eve çıktığımızda, hastanede kaldığım 48 saatlik zaman içerisinde toplamda iki buçuk - üç saat uyumuş olduğumu farkettim. Sonraki geceler, gündüzler boyunca da uykusuzluk devam etti. Bu düzene alışmak zor değil bence. Benim en büyük şansım annemin eve geldiğimiz an itibariyle hep yanımızda ve bize büyük destek olmasıydı. Evin düzeni ile annem ilgileniyordu. Benim görevim sadece bebeği emzirmekti :)
Yeni doğan bebek sadece emmek ister! Buna programlanmış bir şekilde doğuyorlar :) Gak dese meme vereceksin, guk dese meme vereceksin. Onu doyurmanın ve sütü arttırmanın tek yolu bu. Sütünün olması için iki şeye ihtiyacı var annenin; su ve uyku. Bol bol su içeceksin, günde 3 litre falan. Uyku için tek şansın da bebeğin uyuduğu anlar. Gece ya da gündüz farketmiyor, bebek uyuduğu zaman anne de uyuyacak! Bu 20 dakika da olabilir, iki saat de. Fakat olması gereken budur. Çünkü yeni doğmuş bebeğin gece-gündüz kavramı henüz yoktur. Gündüz oturayım gece uyurum dersen fena halde yanılırsın. Çünkü acıkıyor bebek ve en fazla zaten 2-3 saat uyuyor. O da her gece, her emzirmeden sonra iki - üç saat sanma :) Öyle bir düzen yok!
Bunca yazdığımın bir sebebi var tabi. Uykunun, dinlenmenin, rahat rahat yayılıp emzirmenin baş düşmanını açıklıyorum: Bebeği görmeye, göz aydına gelen akrabalar, konu komşu, eş dost! Yemin ederim delirmemek mümkün değil. Tam 21 günlük anneyken şu tespiti yaptım ve oğlumun bir yaşına gireceği bu günlerde hala arkasındayım tespitimin: Postpartum depresyonun (lohusa depresyonu, lohusa bunalımı) bebekle alakası yoktur! Eş, dost, akrabadır seni bunalıma sokan! El kadar bebe, sadece emiyor ya, seni ne diye bunalıma soksun? Bir yükü yok. Koyuyorsun yatağına öyle kalıyor sabi. Altını değiş, emzir, gazını çıkar, ondan mutlusu yok. Üç dört kilo bir şey zaten. Kucakta taşımakta ne var. Fakat öyle salakça gelenekler var ki, insanlar hala o kadar düşüncesiz ki.. Haber vermeden "lohusa kadın, nereye gidecek canım" kafasıyla çat kapı gelenleri mi arasın, bebeğimi emzirdiğim için salonda sadece 20 dakika bekleyip "yanımıza gelmedi bile" diye bire bin katarak anlatanları mı... Mahrem diye bir şey yok insanlarda. Ne mecburiyetim var herkesin içinde mememi açıp bebeğimi emzirmeye? Apartmanda hiç görüşmediğim, sadece asansörde karşılaştığımda selamlaştığım komşuların gelmesine hiç diyecek söz bulamıyorum. O günlerde sütüm çok yetmediği için mama desteği yapmak zorunda kalmıştım oğluma (bir sene oldu hala bu içimde derin bir yaradır.) Bunu bilen, duyanlardan "ay niye mama veriyorsun, verme" diyenleri gördü bu gözler :) Sanki ben gerizekalıyım, bilmiyorum anne sütü alması gerektiğini. Henüz 15-20 günlük bir anneyken ve bebekle ilgili her konuda aşırı derecede hassas bir dönemdeyken yine bebek görmeye gelip "ay geçen görümcemin eltisi doğum yaptı" diye söze başlayıp kesinlikle duymayı kaldıramayacağım şeyler anlatan densizlerle de karşılaştım ne yazık ki. Doğum yaptığım andan itibaren ilk üç hafta içinde yaşadığım bu tip olaylar sonucu hayatımdan altı kişiyi (ki dördü canım ciğerim dediğim, bana kardeş olan, abla olan, her şeyimi paylaştığım, yediğim içtiğim ayrı gitmeyen insanlardı) çıkardım. Yapmadığım ve asla yapmayacağım davranışlarım olduğunu iddia ederek, bir de bunun dedikodusunu yaparak kalbimi kırdılar. Hayatımın sonuna kadar yüzlerini görmek istemiyorum, artık siz anlayın nasıl bir tutumla karşılaştım.
Neyse ki bebeğimin sağlığı yerindeydi ve her şey olması gerektiği gibiydi. Gündüzleri annemin, akşamları kocamın desteğiyle güzel atlattık uykusuz dönemleri... Kim bilir, isabet oldu belki de bazı şeyler, bahar temizliği yapmış oldum özel hayattan insan silerek ;) Siz siz olun, yeni doğum yapmış bir yakınınız varsa ilk bir ay bi rahat bırakın. Bir alışsın anneliğe, emzirmeye, bebeğine... Telefon edin istediğiniz zaman, müsaitse cevap verir zaten, neden ziyarete gitmediğinizi de söyleyin kendisine ki yanlış anlaşılmalar olmasın :)
Not: Can sıkıcı bir konu olduğu için oğlumun fotoğraflarıyla ruhu biraz değişsin yazının istedim :)
Not: Can sıkıcı bir konu olduğu için oğlumun fotoğraflarıyla ruhu biraz değişsin yazının istedim :)