20 Mart 2013 Çarşamba

"Beğenip Paylaşmazsa Ölecek" Facebook İnsanları!

Aslında uzun zamandır yazmaya niyetli olduğum bir konu bu. Ara sıra sosyal medyada kullandığım diğer platformlarda kısa bir takım eleştirilerim olmuştu. Fakat şöyle detaylı bir yazı şart oldu son dönemde. Sosyal Medya büyük bir güç. İyi ya da kötü her şey ışık hızıyla yayılıyor. Mantıklı ve faydalı kullanımını her durumda ve ortamda savunurum. Fakat her platformda olduğu gibi Facebook'ta da var bir takım tuhaf insanlar. Kendi arkadaş listemde öyle insanlarla karşılaşıyorum ki bazen, ağzım bir karış açık kalıyor. Bazen insanların kafalarının ne seviyede çalıştığını görünce dehşete düşüyorum. Listenden çıkarsan bir türlü, çıkarmasan bir türlü :) Neyse ki neyi göreceğimi "kontrol edebilmek" elimde. Bir kaç tıkla saçma paylaşımlarda bulunanları haber kaynağında görmemeyi ayarlayabiliyorum. Şimdi madde madde sıralamaya başlıyorum ilginç bulduğum Facebook insanlarını :)

1-Her şeyi paylaşanlar!
Gerçekten "özel olan" ve "özel kalması gereken" şeylerin uluorta paylaşılması durumu beni çok rahatsız ediyor. Örnek vermem gerekirse; aşılama yöntemiyle hamile kalan bir kadının ve eşinin aşılama yaptıracakları güne doğru 20'den geriye saydıklarına şahit olmuş bir insanım :) İnsan hangi akla hizmet bunu Facebook'ta arkadaşlarıyla hatta arkadaşlarının arkadaşlarıyla paylaşma gereği duyar anlamam mümkün değil. Ya da olur olmadık şeyleri paylaşıp, konu hakkında seviyesizce bir yorum yapıldığında ortalığı ayağa kaldıran tipler de var. Sen neyi kiminle paylaştığına dikkat edersen, kimseye de saçma sapan bir yorum yapma fırsatı vermemiş olursun, yanılıyor muyum?

2-Facebook durum güncellemesi ile hastalık, ölüm duyurusu yapanlar!
Benim bildiğim, ölüm ilanı gazetede verilir. Ya da insanlar birbirini arayarak haber verir bunu. Sen tanıdığın bir iki kişiyi ararsın, o iki kişi başka birilerini arar, öyle duyulur zaten. Facebook'ta yazılması bana çok tuhaf geliyor. Hadi onu da geçtim, "x arkadaşımızın annesi vefat etti" bildirimini like edenlere ne demeli? Nasıl bir dünyası var bu insanların merak ediyorum. Olayın hastalık boyutu daha enteresan bence, daha "online" yaşanıyor çünkü. Bizzat gözlerimle gördüğüm bir olayı paylaşacağım sizinle. Listemdeki üniversite mezunu, iyi bir iş sahibi, belirli bir çevresi olan bir kişi geçtiğimiz aylarda bir hastaneden yer bildirimi yapmış. Bu yer bildiriminin altına bir ton yorum yapılmış: "hayırdır"lar, "geçmiş olsun"lar, neler neler.. En az 20-25 yorumun en altına bir dangalak "canım merak ediyoruz seni, bir şey söyle, önemli bir durum yok değil mi?" yazmış. Merak ediyoruz nedir ya??? Facebook ailesi olarak mı merak ediyorsunuz acaba? Yahu telefon diye bir icat var. Elinde tuttuğun, o yorumu yazdığın şey bir telefon! Bir zahmet rehberden adını bul ve arama tuşuna bas! Neyse, yer bildirimini yapan kadın jet hızıyla cevap yazar bu arkadaşına; "yok cnm, midemi üşütmüşüm, serum taktılar, şimdi eve geçiyoruz." İnanamıyorum ya. Yaşadığım şoku ifade etmeye kelimeler yetmiyor... Bir de çoluğunun çocuğunun hastalığını Facebook'ta duyuranlar var. Bu en enteresanı. Yani çocuğun hastayken, hatta hastanede yatarken bunu Facebook'ta durum güncellemesi olarak herkesle paylaşmak "dikkat çekme çabası" değil de nedir? O durumda Facebook nereden aklınıza geliyor ki?

3-Her şeyi beğenenler!
Akıllının biri boş beyaz 500x500 px boyutlarında bir görsele "Tek dileğim çocuğumun mutlu olması diyorsanız beğenin!" yazıp yayınlamış. Bu .jpg 19229 like ve 1762 share almış. Listemden biri bunu paylaştığında gözlerime inanamadım. Elveda ay, elveda feza... Bu tiplerin dallı güllü kandil mesajlarından Temel fıkralarına kadar geniş bir beğeni ve paylaşım yelpazeleri vardır.

4-Facebook sponsor oldu palavrasını yiyenler!
Bu tiplere diyecek sözüm yok zaten. "Facebook bu kişiye/çocuğa sponsor oldu, her paylaşım için 1 TL. ödeyecek" notuyla paylaşılan hasta bir genç kız ya da bebek fotoğrafı ile arkadaş listemde ne çok gerizekalı olduğunu görme fırsatım oluyor :)))

5-Orta yaş ve üzeri ev kadınları!
Her level'dan cocuklarının tüm okul etkinliklerini, karnelerini, tatil maceralarını fotoğraflarıyla an be an paylaşan anneler oluyor bunlar. Artı inanılmaz bir yorum trafikleri vardır kendilerinin. Hayat hızlarına kesinlikle yetişemezsiniz. Yarım saat önce "evde yemek yapıyor"ken durumu, bir de bakarsınız başka bir lokasyondan yer bildirimi yapmış "kahwe zamanı" diye :)))

6-Ortak hesap açan çiftler!
Kıskançlıktan mı, "biz" olmayı abartmaktan mı acaba bilemiyorum. Anlam veremediğim hareketlerden biri. Bir bakıyorsun gayet kadınsal bir paylaşım yapıyor, bir bakıyorsun lanlı lunlu futbol geyiği. Bunların en fenası da kadın haklarına önem verip, kadının evlenmeden önceki soyadını da hesap adına ekleyenler oluyor. Kadının adı + erkeğin adı + kadının bekarlık soyadı + erkeğin soyadı şeklinde Brezilya dizisinden fırlamış bir hesap adı çıkıyor ortaya!

7-Aktivistler!
Toplumsal olaylar karşısında hemen 1.000.000 kişi olmak için bir araya gelir bunlar :) Işık açıp kapama eyleminden, meydanlarda dans etme eylemine kadar her etkinliğe katılırlar. Bu grubun erkeklerinin hepsi birer Cumhuriyet bekçisidir, kadınları da meme kanseri vb. hastalıklara dikkat çekmek için şifreli komiklikler yaparlar.

Not: Fotoğraf 25 Şubat - 5 Mart 2011 tarihleri ​​arasında Porto'da 31.si düzenlenen Fantasporto Oporto Uluslararası Korku Film Festivali'nin, aynı zamanda festivalin sponsoru olan, Jornal de Notícias gazetesindeki reklamıdır...