8 Mart 2013 Cuma

Bir 8 Mart Yazısı; Kabullenmiş Kadınlar!



Bebeğinin doğum fotoğrafını çektiğim annelerden biri olan sevgili arkadaşım Ayça Bayram bir kaç saat önce Facebook'ta şu iletiyi yazdı; "Kadınlar gününü neden kutladığımızı anlayabilmiş değilim. Neden erkekler günü yok ya da bu ayrım niye? Bugünün kutlanması kadının ezik olduğunun ortaya konulmasından başka bir şey degil. -Diğer günler ikinci sınıf muamelesi yapmak mübah bari bir gün mutlu edin- gibi bir şey. Kutlamıyorum kimsenin kadınlar gününü!"

O kadar katılıyorum ki Ayça'ya. O kadar güzel özetlemiş ki içimdekileri. Etraf "Kabullenmiş Kadınlar" ile dolu. Kadına şiddetin envai çeşidinin (fiziksel, ruhsal vb.) alıp başını gittiği bir toplumda yaşıyoruz. Her yaştan her sınıftan kadına tecavüz haberleri manşetlere taşınıp duruyor. Cahili (bazen okumuşu da) evinde dayak yiyor. Eğitimlisi bazen sırf kadın olduğu için emeğinin karşılığını alamıyor. Sokak ortasında dövüleni mi ararsın, öldürüleni mi? Hala ellerde pankartlarla yürüyerek bu iğrençlikler protesto ediliyor. Dünyanın dört bir yanında kadınlar aynı anda dans ederek "şiddete hayır" diyor. Plazalarda, alışveriş merkezlerinde kadınlara birer tane gül verilerek kadınlar günü kutlanıyor. Sosyal sorumluluk projesi adı altında Mehmet Turgut'a ünlü kadınların her zamanki gibi bol plastik makyajlı fotoğrafları çektiriliyor. Ya da ünlü erkekler 8 Mart Dünya Kadınlar günü şerefine, bizimle aynı duyguları hissetmek adına(!) yine Mehmet Turgut'un objektifine, oje, ruj sürerken, kafada bigudiyle poz veriyorlar. Midem bulanıyor. Her sene aynı kareler, aynı lanet okumalar, aynı "kadınlar değerlidir, çiçektir" hikayeleri.


Yıl olmuş 2013 hala bu ülkede kadınlar "gün" yapıyorlar ya. Bir de erkekleri "kahveye gidiyor, boş boş oturuyorlar" diye eleştirir çoğu. Şu hayata bir defa geliyoruz. Tek işi gücü pasta börek yapıp, ev temizleyip misafir ağırlamak, konu komşu, gün gün gezmek, sonra da günde aldığı kiloları pilates salonunda vermeye çalışmak olan kadınlar görüyorum, içim acıyor. Bilgisayarla tek bağlantısı Facebook'ta fotoğraf ve video paylaşmak olan kadınlarla dolu bu ülke. Hatta hala bilgisayarı / interneti olmayan / bilmeyen o kadar çok kadın var ki. Yazık, çok yazık. Güne vereceğiniz parayı kitaplara yatırın. Google'a "İffet dizi izle" yerine "6-7 yaş çocuk gelişimi" yazmayı deneyin.

Kadına yapılan her türlü şiddete son verilmesinin tek bir yolu var: Oğullarımızı eğitmek! "Aman oğlum, paşam oğlum" diyerek büyütmemek! Daha şurda bir kaç sene önce Gülben Ergen hanımefendi bir röportajında "erkek annesi olmayı çok havalı buluyorum" demişti de şoka girmiştim. Bu kafayla daha çok şiddet haberleri okunur bu ülkede. Kadının kadına en büyük iyiliği, kadını erkeği bilen, birbirine saygı duyan, kadın ve erkeğin eşit olduğunu anlayacak evlatlar yetiştirmek olacaktır. Gelecek nesillerin sizin ellerinizde şekil aldığını görün ve gücünüzü kullanın artık.