11 Ocak 2012 Çarşamba

Hafta hafta Gebelik - 26. Hafta!

Artık fiziksel olarak ne yaparsam yapayım çok çabuk yorulmaya başladığımı hissediyorum. Biraz ev toparlasam, biraz fazla yürüsem ya da mutfakta yemek yaparken biraz uzun süre ayakta kalsam sırt ağrılarım başlıyor. Nefes alışım değişti iyice. Bildiğin tıslıyorum, kalk borusu gibiyim :) Ama şikayetçi değilim. Oğlum karnımın içinde bir sağdan bir soldan küçük tekmeler, yumruklar attıkça her şeyi unutuyorum. Şikayetlenip duran anne adaylarını da anlamıyorum hatta çok kızıyorum bu tip insanlara. Eğer bu kadar ah vah edeceklerse neden bebek yapıyorlar? Büyük bir mucize gerçekleşiyor ve bunun tadını çıkarmak yerine söylenen kadınlar var, kabul edemiyorum işte bunu.

Bu ara fiziksel olarak çabuk yorulduğum için iş konusunda özellikle çok üşengeç biri oldum. Fotoğraf çekimleri sırasında uzun süre ayakta kalışım beni biraz zorlamaya başladı. En son ayın 3’ünde yeni yılın ilk bebeğinin fotoğraflarını çektim. Ayın 5inde gelmesini bekliyorduk fakat aceleci küçük prens Saygın ayın 3’ünde akşam 18:31’de doğdu :) Önceden vermiş olduğum sözleri yerine getirip artık daha fazla çekim kabul etmemeyi düşünüyorum. Doğum neyse de düğün fotoğraf çekimi zaten artık hiç almıyorum. Çünkü özellikle gelinin hazırlık aşamasında uzun süre ayakta kalmak gerekiyor ve artık bunu kaldırabileceğimi pek sanmıyorum ?

Gebelik.org’a göre bu hafta oğlumun minicik el ve ayaklarının izleri oluşmaya başlıyormuş :) O elleri ayakları ısırırım ben! Küçücük ve kimselerinkine benzemeyen izleri oluşuyor artık küçük adamın :)

İsim konusunu da karara bağladık sonunda! "Ben artık oğluma adıyla seslenmek istiyorum" dedim sevgilime. Çünkü ben çoktaaan belirlemiştim adını. Eşim net bir tavır koyamamıştı bi türlü :) İkimizin de isteği ve onayıyla oğlumuzun adını Uras koyduk :)