Elimde birikmiş, editlenmeyi bekleyen tonla fotoğraf var. Doğumlar, düğünler hepsi üst üste geliyor iki aydır. Fotoğraf çekmekten düzenleyip albüm haline getirmeye fırsat bulamıyorum ki. Kasım ayı çekim programım Eylül ve Ekim aylarına göre daha hafif. Bekleyen fotoğrafları çekim sırasına göre ele almayı planlıyorum…
Bu ara etrafımdaki herkes bebeğimizin cinsiyeti ile ilgili büyük bir merak içinde. Yorumların yüzde 95’i (abartmıyorum) kız olacağı yönünde. Nedense herkeste böyle bir beklenti oluşmuş. Bizim içinse hiiiiiç fark etmiyor. Kocam da ben de sağlıklı olsun da kız ya da erkek fark etmez diye düşünüyoruz. Bir de çevremizdeki insanlar rahat rahat alışveriş yapabilmek için bir an önce cinsiyetini öğrenmek istiyor. Herkese söylüyorum, unisex renkleri tercih edin diye. Çünkü ben öyle süslü bir tip olamadığım için kızım olsa dahi onu pembelere boğup, süsleyip püslemeyeceğimi çok iyi biliyorum :)
Bu haftalarda burun tıkanıklığım biraz artıyor. Gebelik.org’da tam da bu hafta bu konuya değinilmiş: “Damarlarınızdaki toplam kan miktarı tüm gebelik boyunca, gebelik öncesine göre %40-50 oranında artar. Bu artış gebeliğin en erken dönemlerinde başlar ve 16. haftada hızlanır. Kan miktarının bu kadar artmış olması burun tıkanıklığı ve burun kanaması gibi belirtilere neden olabilir.” Durum normalmiş yani. Fakat burun tıkanıklığı sinir bozucu bir şey. Gece sürekli ağzımdan nefes aldığım için ağzım, dudaklarım kupkuru oluyor. En çok yemek yerken zorlanıyorum. Lokmaları hızlı hızlı çiğneyip, yutup ağzımdan nefes almak zorunda kalıyorum…
