19 Nisan 2014 Cumartesi

Oğluma "iki yaş" mektubumdur...


-Gel anne

-Kalk anne

-Masal oku anne

-Salona gidelim anne

-Ballı süt yap anne

-Klip izleyelim anne

-Daddy Finger'ı aç anne...

Bir kelime, iki kelime derken cümleler girdi hayatımıza bu sene. Parkta deli gibi koşmalar, merdivenden bıdır bıdır çıkıp, en yüksekten kaymalar girdi. Evde sıkılmalar, "gezmeye gidelim"ler girdi. "Canım Kardeşim", Müge, Mine, Mıncır, Galip girdi hayatımıza. Boya kalemleri girdi sonra rengarenk ve neşeli, büyük boy boyama kitapları. Çeşit çeşit, anafikirli masallar girdi her gece uykudan önce okunan; Aslan Postu Giyen Eşek, Okul Yolunda Robi, Böbürlenen Aslan... İrili ufaklı legolar girdi. Kare legoları üst üste dizerek yapılan postmodern apartmanlar girdi :) “Kooocaamaan” iş makineleri girdi, excavator, beton kamyonu, silindir, traktör girdi fena halde. "Anne bak" girdi mesela, her yaptığını gösterme hevesinden. "Uras açma o çeşmeyi!" diyen sesim var mesela, banyoda yankılanan; Sen çoktan açıp, akan suya elinle vurup (bir yandan kocaman gülerek) banyonun halısını sırılsıklam ederken :) Bazen çok yorucu olsa da inadın var artık, itiraf ediyorum ki çok sevdiğim, hatta bayıldığım... Geçen yıl öğrettiğin sabrı sayende tesbih yaptım sallıyorum bu yıl :)

Çocukluğumdan beri alışkanlığımdır; bazen sırf hayal kurmak için yatağa uzanıp, kaparım gözlerimi. Yüzümde bir güzel gülümseme... İki senedir yürürken, çalışırken, yemek yerken, her yerde ve her şartta hayal kurabilen profesyonel bir hayalperest oldum sayende :) Bir an anaokuluna başladığını hayal ediyorum, beş dakika sonra üniversiteden mezun oluyorsun! Sonra ilk aşkını bana anlatırken görüyorum seni karşımda, hemen ardından bir de bakıyorum sen, ben, baban el ele uzak ülkelerde geziyoruz. Her hayalimin orta yerindesin sen, baş kahramanısın düşlerimin! Sevinç ve kaygı kardeş iki senedir. Kol kola yürüyorlar hayat yolumda. Fakat her şeye rağmen, yarınlardan korkmuyorum. Çünkü elimden geldiğince insan olmayı öğreteceğim sana, biliyorum. Üzerindeki tişörtü boşver, içindeki kalbi anlatacağım ben. Elini taşın altına uzatmayı, tepki vermeyi, soru sormayı, bakmayı, görmeyi öğreteceğim sana.

Bil ki en dillere destan aşkları bile kül edebilen bencillik bize hiç uğramayacak. Saflık çok enteresan bir şeymiş Uras, seninle yaşıyorum bu duyguyu. Kalbinin sesini duyduğumdan beri mutluluğun mutluluğum oldu... İki senedir yaşattığın sevinçler bini aştı; Ki daha bunun üç yaşı, beş yaşı, 12'si, 17'si, 25'i, 35’i var :) Hayallerim büyük be oğlum, iyi ki doğdun! Yolumuz uzun; Daha şunun şurasında ayaklarım yerden kesileli iki yıl oldu...

Tuğba Ölçer