18 Haziran 2013 Salı

İşte bunlar hep nazar!

31 Mayıs'tan bu yana;
"-Dizilerin aranan (!) oyuncusu bir beyin yaşananları "bize nazar deydi" diyerek açıklayabildiğini...

-Herkesten önce "başbakanla görüşeceğim" diye ortaya atlayan profesyonel jüri üyesi bir hanımefendinin, olayların "Gezi Parkı"nda geçtiğinden dahi emin olmadığını...
-Yabancı kanallar olayları tüm çıplaklığıyla yayınladığı zaman "rezil olduk" diye dövünüp, ülke imajı için kaygı duyanları...
-Acı haberler üst üste gelirken "ekonomi zorda, çok para kaybettik yha :(" diye ağlayan jölelileri...
-Biber gazının önlem amacıyla değil ceza olarak kullanıldığını...
-Ortamlara bodoslama dalıp, biber gazını içine çekerek eylemi kişisel bir şova dönüştürüp, durumdan nemalanmaya çalışanları...
-Bir hukuk devletinde avukatların yaka paça, yerlerde sürüklenerek gözaltına alındığını... (İstanbul Adalet Sarayı Avrupa'nın en büyük adalet sarayı binası. Fakat ben bilemedim; Adalet, sarayın hangi odasında?)
-Zamanında kendi özgürlükleri için Avrupa'nın kapısını aşındıranların, şimdi Avrupa'yı kale almadığını...
-Mazlumun eline fırsat geçince nasıl da zalimleştiğini...
-Caminin müezzini "içki içmediler, biri içki içecek olsa bu çocuklar onları dışarı atardı" dese de müezzine bile itimat edilmediğini...
-İnsanların güvenliğinden bizzat sorumlu olanların "çocuklarınızın can güvenliği yok" dediğini...
-Birkaç tanesi hariç Türk televizyonlarının ne kadar yandaş, ne kadar korkak olduğunu...
-Tam yedi gazetenin aynı manşeti atabildiğini...
-Türkiye'nin en geniş tabanlı muhalif hareketine meclisteki muhalefet partilerinin katılmadığını...
-Mecliste tabiri caizse sadece "üç beş" cesur insan olduğunu...
-Bir polisin ölümüyle "sizden - bizden kavgası"na girecek kadar karaktersiz insanların da ne yazık ki var olduğunu...
-Meydanlarda sadece paradan ve rakamlardan söz edildiğini...
-Binlerce kişi yaralanıp, beş kişi ölmeden yargı kararına saygı duyulmayacağını...
-Öfkenin dini imanı olmadığını...
-Şiddetin kadın çocuk ayırmadığını...gördü bu gözler!

Ne yazık ki şiddet hala devam ediyor!

Mesele "ben böyle istiyorum, inadım inat" noktasına geldiği için, gözyaşları, akan kanlar, vahşet durmuyor. Bu olanların sebebi bence "Bana ne, seni sevmiyorum, git!" değildi ki... Yaşananların sebebini açıklayabilecek en makul cümle; "Beni de dinle, anlamaya çalış, senin gibi düşünmüyor olabilirim, buna saygı duy!" olabilir ancak.


Not: Fotoğraf - Reuters